Hepimizin her gün tükettiği ürün, uzmanlar açıkladı asla evinize sokmayın, kanser yapıyor..…Ayrıntılar Haberin Detayındadır… HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN GÖRSELE DO/KUNUNUZ…
Genellikle büyük işletmelerde sarfedilen hidrojenize yağlar yani sıvı yağın özel yollarla katılaştırıldığı yağ tipleri bedene zarar verebilmektedir. Endüstriyel trans yağların zararları da son senelerde gündem olan bir konudur ve Dünya Sıhhat Örgütü saniyesel trans yağlarının bütünüyle kullanımdan kaldırılması tarafında çalışmalar da bulunmaktadır. Kızartma yağlarının restoranlarda değiştirilmeden uzun vakit kullanılması da daha zararlı duruma gelmelerine namacıyla olmaktadır. Kızartmaların en sıhhatli durumu az miktarda zeytinyağı ile kısa vakitde oluşturulan ve una bulanmamış olarak oluşturulan yöntemdir. Bunun dışındaki kızartmalar yiyeceklerin hem faydalı içeriğini yok etmekte hem de zararlı duruma gelmesine bile namacıyla olabilmektedir MARGARİN Bütün yağlar arasında en zararlı olanının margarin bulunduğu bundan sonra birfazlasımuz doğrultusundan tanınan bir gerçektir. Margarin üretiminde sarfedilen trans yağ, potasyum sorbat, trans yağ, soya yağı ve besin boyaları bu ürünü zararlı duruma getirmektedir. Margarin yerine son derece natural bitkisel yağlar kullanmanız daha sıhhatlidır. PAKETLİ VE KONSERVE GIDALAR Genel olarak paketli besinlerın fazlasında raf ömrünü uzatmak amacıyla eklenen zararlı maddeler bu ürünleri sağlıksız yapmaktadır. Mesela cipslerde tespit edilen monosodyum glutamat sigara etkileri bile yaratabilmektedir. Hazır cipsler yerine fırında ince dilimlenmiş patateslerden ya da lavaştan natural cipslerinizi hazırlayabilirsiniz. Yüksek fruktozlu mısır şurubu, aspartam, phenylalanine, suklaroz, ageve, potasyum bRomat, suni aRoma ve renklendiriciler, bromlu bitkisel yağ, BHA ve BHT en zararlı katkı maddeleridir. Alışveriş yapar iken amacıyladekiler kısmını okumanız faydalı olacaktır. Şüphe duymayacağınız süt ve süt ürünleri gibi besinler bile paketli duruma geldiklerinde zararlı olabilmektedir. BEYAZ ŞEKER Beyaz şeker; şeker pancarından elde edilmektedir ve fruktoz ile glukozdan oluşmaktadır. İçinde protein, yağ, vitamin ya da mineral bulunmaz. Beslenme eksperlarının fazlası rafine beyaz şekere bedenin hiç gereksinimi olmadığını savunmaktadır. Yüksek oranda beyaz şeker karaciğeri lüzumsuz yormaktadır ve fazlası hastalığa yakalanma tehlikesini de artırır. Beyaz şekeri azalttığınızda, tahıllardan ve baklagillerden de alabileceğiniz şekeri bedeninuz sıhhatli şekilde kullanabilir ve şeker gereksiniminiz karşılanır. TATLANDIRICILAR Yapay tatlandırıcılar amacıyladeki bilhassa en zararlı bulunduğu fikir edinilen ve üzerine incelemeler oluşturulan maddeler asesülfam potasyum, monosodyum glutamat, sukraloz, aspartam ve sodyum benzonattır. Yapay tatlandırıcılardansa Hindistan cevizi şekeri, akçaağaç şurubu ve bal gibi natural tatlandırıcılar kullanılabilir; fakat bunların da çok kullanılmasında zararlı olabileceğine dair eksper görüşleri de bulunmaktadır. Dünya Sıhhat Örgütü normal şeker amacıyla ise günde 25 gramı geçmemek gerekliliğini söylemektedir BEYAZ UN Beyaz un en çok da esas besin kaynaklarımız olan ekmeklerde kullanılmaktadır fakat ne yazık ki buğdayın içerik tarafından son derece fakirleşmesiyle elde edilen beyaz unlu ekmekler çok da faydalı değildirler. Beyaz un Dünya Sıhhat Örgütü’ne göre amacıyladeki klor dioksit maddesi yüzünden de zararlı olma potansiyeline sahiptir. Şu anki beyaz unlarla oluşturulan besinlerın fazlası kana ani karışarak şeker dengesini bozma riski taşımaktadır. İŞLENMİŞ ETLER KANSER YAPIYOR WHO: Salam, sosis gibi işlenmiş etler kanser yapıyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sosis, pastırma, jambon benzeri işlenmiş etlerin kansere yol açtığını açıkladı. Örgüt tarafından yayımlanan raporda günde 50 gram işlenmiş et yenilmesinin kalın bağırsak kanserine yakalanma olasılığını % 18 oranında artırdığı kaydedildi. Dünya Sağlık Örgütü, kırmızı etlerin de, “kansere yol açması ihtimali bulunduğunu” ancak bu konudaki verilerin sınırlı olduğunu bildirdi. Örgüt, kırmızı etin sağlık açısından yararları olduğuna da işaret etti. Artık salam, plütonyum ile aynı kategoride Dünya Sağlık Örgütü, eldeki en iyi bilimsel verileri değerlendiren Uluslararası Kanser Araştırmaları Dairesi’nin tavsiyesi üzerine bu sonuca varıldığını kaydetti. Böylece işlenmiş et, plütonyum ve alkol ile aynı kategoriye (kansere yol açan maddeler) konulmuş oldu. Bununla birlikte, bu ürünlerin ne kadar kansere yol açtığına dair bir bilgi mevcut değil. Dünya Sağlık Örgütü’nden Dr. Kurt Straif, “Bireylerin işlenmiş et tüketiminden kalın bağırsak kanserine yakalanmaları tehlikesi hâlâ düşük. Ama bu risk, tüketilen işlenmiş et miktarinin artmasıyla yükseliyor.” dedi. Kaynak:=estetikdoktorlari.net ÖNEMLİ NOT:HER ZAMAN ÖNCELİKLE DOKTORUNUZA DANIŞINIZ