Saddam Hüseyin’in oğlu sözleri neydi? İngiliz BBC kanalı Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin’in idamına karar veren Iraklı hakimlerden biri ile gerçekleştirdiği röportajda Saddam Hüseyin’in son anlarına ilişkin olarak paylaştı.(DEVAMINI OKUMAK İÇİN RESİM ÜZERİNE TIKLAYARAK DİĞER SAYFAYA GEÇİŞ YAPABİLİRSİNİZ)
2006 yılında Iraklı hakimlerin kararı ile idam edilen devrik lider Saddam Hüseyin’in son anlarına ilişkin detaylar 13 yıl geçmesine rağmen hala aydınlatılamadı. İngiliz BBC kanalının Arapça servisinde yayımlanan son röportajda ise Saddam Hüseyin hakkında idam kararını veren Iraklı hakim Munir Haddad ile kararın nasıl alındığı ve nasıl uygulandığı anlatıldı. Hakim Haddad’a röportajda sorulan sorular ve Haddad’ın iddiaları şöyle;
(DEVAMINI OKUMAK İÇİN RESİM ÜZERİNE TIKLAYARAK DİĞER SAYFAYA GEÇİŞ YAPABİLİRSİNİZ)
Nuri el Maliki hükümeti ile bir istişare oluyordu. Saddam Hüseyin’in idam kararı nasıl alındı? Biz temyiz mahkemesi olarak 9 üyeden müteşekkiliz. Kararın uygulanması için 9 üye arasında oylama yapılması gerekiyordu. 23.12. 2006 tarihinde Nuri el Maliki, Saddam Hüseyin’in idam edileceğini Iraklılara duyurdu.
Nuri el Maliki ile arkadaştık. Bana kararı sordu. Ben de ona dosyanın tamamlanması için 1 aya ihtiyacımız olduğunu belirttim. Temyiz mahkemesi olarak toplandık ve uzun toplantılar sonrasında 3 gün içerisinde idam kararı aldık.9 ÜYENİN TAMAMI İDAMA İMZA ATTI MI?
9 üyeden yedisi idam kararına imza attı. Diğer iki üye ise kaçtı.
ABD’LİLERİN İDAM KARARINDA BİR ETKİSİ OLDU MU?
Kesinlikle hayır. Bir etkileri olmadı. ABD’liler ve İngilizler mahkemede danışman olarak bulunuyordu. Irak Ceza Mahkemesi, Irak Yüksek Mahkemesi’nden ayır bir birim, başka bir mahkeme.
ABD’Lİ VE İNGİLİZ DANIŞMANLAR BU MAHKEMELERDE VARDI DEĞİL Mİ?
Evet, vardı. PEKİ ONLARIN GÖREVİ TAM OLARAK NEYDİ?
Onlar sadece maaşlarını alıyorlardı. Birçok mahkemede, Lahey gibi eğitimler aldık. Uluslararası kanunlar hakkında dersler aldık. Uluslararası Ceza Mahkemesi, Irak ceza mahkemesinden farklı. Şayet Saddem Hüseyin, Irak yasalarına göre yargılansaydı serbest kalırdı. Biz de onu uluslararası kanunlara göre yargıladık.
Kanunları İngilizceden Arapçaya tercüme ettik. Bu noktada Irak asıllı İngiliz avukat Sami Şelebi’nin rolü büyüktür.